DIANA SPENCER

 

 


 DİANA SPENCER'A BİRDE BURDAN BAK
Biz sadece bize anlatılanları biliyoruz işte en yakınlarının ağzından anlatılan Diana Spencer. O prenses olmanın dışında bir insandı ve özel hayatı vardı. Peki bir insanın özel hayatı nasıl bu kadar işgal edilebildi?  Medyanın etkisiyle insanlıktan nesneye dönüşen Diana Spencer'ın hikayesi.. 

Hırslarına kurban giden bir kadın mı Diana Spencer? Prenseslikten dünya çapında bir yıldıza dönüştü ve bunu 17 yıl boyunca büyün dünyaya izletti. 1961 doğumlu Diana sanıldığı kadar saf değildi aslında. Göz önünde olmayı seven, hırslı bir kadındı. Güzelliği göz önünde olmasına destek oluyordu. Kendinden emin ama aynı zamanda cüretkar bir tavrı vardı ve bunu bakışlarıyla yansıtırdı. Yeri geldiğinde kameralarla, magazinle flört eder, yeri geldiğinde yavrularını korumak isteyen otoriter bir anneye dönüşürdü.
Diana kraliyet ailesinden gelmiyordu. Mütevazı bir ailede büyümüş bir kız çocuğuydu. Annesi başka bir adama kaçınca babası depresyona girmişti. İki ablası da yatılı okuldaydı ve o erkek kardeşi ile beraber yalnız büyüyordu. Dans etmeyi çok severdi, balerin olmak isterdi. Fakat balerin olabilmesi için boyu standardın üstündeydi. Daha sonra step dansa merak sarmıştı ve saatlerce çalışıyor, dans ediyordu.
“Babama dedim ki ben herkesin tanıdığı bir adamla evleneceğim”
Aşk romanlarını severdi ve ta o zaman bir prensle evlenmeyi aklına koymuştu.
“Farklı bir yere gittiğimi biliyorum ama neresi olduğunu bilmiyordum.”
Galler Prensi Charles sosyal hayatında oldukça aktif, heyecanlı, hareketli biriydi. Fakat evlenmesi için bakire bir eşe ihtiyacı vardı ve bu da onu 19 yaş skalasına kadar indirdi. O zamanlar aynı düşüncelere ve zevklere sahip olan bir kız arkadaşı vardı. Fakat yatağa girersen yüzüğü kaybedersin.
1977 yılında Charles, Diana’nın ablası ile beraberdi. Diana daha 16 yaşındaydı. Charles, Diana’nın ablasıyla ilişkisi bitince Diana ile ilgilenmeye başladı. Fakat Diana ondan çok farklıydı. Charles, Diana’yı sevmeyi öğrenecekti.

1980 yılında Diana çocuk yuvasında çalışıyordu. Medya sürekli peşindeydi, Diana medyayı görmezden geliyor gibi görünüyordu ama aslında oldukça önemsiyordu. Gazeteciler o çocuk yuvasında çalışırken bir fotoğrafını çektiler.  Ve Diana’nın farklı olduğu o zaman anlaşıldı.  

Charles ve Diana’nın düğününe 750 milyon insan tanık oldu. Bütün dünya ekrana kilitlenmiş bu düğünü izliyordu.  



Herkes büyük bir aşk olduğunu düşündü belki de, bu kadının çapkın adamı aile babası yapacağını.. Ama buz dağının alt kısmı vardı. 

Diana ve Charles'ın ilişkisi oldukça resmiydi. 

Charles eski sevgilisi Camilla’yı unutamıyordu. Hatta balayında Camilla’nın hediye ettiği kol düğmelerini takıyor ve onlarla poz veriyordu. Charles günlüğünde Camilla’nın fotoğraflarını saklıyordu.

KRALİYET KURALLARINI YIKTI

Diana Charles’ın yanında poz vermek dışında kendi sosyal hayatını da doyasıya yaşıyordu. Daha nişanlandıklarında üzerinde tuhaf bir baskı hissediyordu ve oldukça zayıflamıştı. Öyle ki gelinliğini diken modacılar, standart bir kadın ölçülerinde olmadığını ver zorlandıklarını dile getiriyordu. Diana beslenme bozukluklarıyla ilgili önyargıyı yıkmıştı. Herkesle aynı sorunları yaşıyor kendini aileye kabul ettirmeye çalışıyordu. Diana acıyla bağ kuruyordu.

Hayatımın en kötü günü Charles’ın Camilla’ya döndüğünü fark ettiğim gündü



Diana ve Camilla büyük bir davette bir araya geldiler ve Diana Camilla ile yüzleşti.
Diana kraliyetten gördüğü baskı karşısında 5 kez intihara teşebbüs etti.
Diana ve medya birbirine ihtiyaç duyuyor birbirlerini besliyorlardı. Fakat medyanın özel hayatı bu şekilde işgal etmesi normal değildi. İngiltere akıl sağlığını yitirmişti. Halk Diana’nın yaşadıklarından ve ona yaşatılanlardan oldukça rahatsızdı fakat medyayı beslemeye devam ettiler. Diana’ya cisim gibi davrandılar. Etik anlayışı tamamen bitti. Öyle ki 1992 yılında daha önce konuşulmayanları gün yüzüne çıkaran bir kitabı çıktı. Carlos Fuentes ‘DİANA Yalnız Avlanan Tanrıça’
Diana ve Charles’ın telefon görüşmeleri, odalarına gizlice yerleştirilmiş ses kayıt cihazlarıyla her şey ifşa olmuştu. O dönemlerde kraliyet ailesine iki veliaht veren kadına dost edinme hakkı tanınıyordu.
24 yaşımdayken sırılsıklam aşık oldum, şu hayattaki en yakın dostumdu.
Diana aşkı evliliğinin dışında aradı ve yakın korumasına aşık oldu. Fakat bu aşk kısa sürdü. Koruması motosiklet kazasında öldü. Diana’nın tek istediği sevilmekti, koşulsuz sevgi arıyordu. Birlikte olduğu erkeklerde aradığı şey cinsellik değil, aşktı. Birlikte olduğu erkeklerle evlenmek istemiyordu, birlikte olmak istediği tek kişi Charles idi.
Bütün bunlardan seve seve vazgeçerim
Gizli telefon görüşmelerinde o dönemki sevgilisi James Gilbey ile samimi ve şikayet dolu bir konuşma yaptığı ortaya çıktı. Takma adlar kullanıyorlardı. Ne Diana ne de Charles telefonlarının dinlendiğinden haberdar değillerdi. Diana ve Charles’ın telefon konuşmaları da kamu yararı adı altında paylaşıldı.
Mahremiyete tecavüz Diana zamanında başlamıştı ve şimdiye zemin hazırlamıştı.
İleride kraliçe olamayacağımı zaten biliyordum
9 Aralık 1992 yılında evi ayırdılar fakat boşanmadılar. 1994 yılında Charles aldattığını itiraf etti.
Diana bir kurban değil aslında bir avcıydı ve basını kullanırdı.
Onlara hep bir şeyler ver
1995 yılında iki tarafta boşanmaya razı oldu, her şeyi itiraf ederek boşandılar.  Diana etrafındakilere asla güvenmezdi. Öyle ki kraliyet onu asla kabullenmedi, istemedi. Çünkü o tabuları yıkmış ve bağımsızlaşmıştı. Kraliçe olması imkansızdı.
HALKIN PRENSESİ
Evliliğinin küllerinden halkın prensesi olarak doğdu. Kimsenin yapmadığını yapıyordu. Güzelliğini, geçmişini kullanarak geleceğe zemin hazırlıyordu. 1997 yılında önemli geziler ve yardımlar yapmıştı. Herkesin uzak durduğu ve benimsemediği insanlara yardım eder, hastaları ziyaret ederdi. O her zaman insanlara eşit davranır ve basını manipüle ederdi.
O 20. yüzyılın harika kadını olarak adını altın harflerle akıllara kazıdı. Giyimi, çocuklarına olan ilgisi her zaman takdir edilirdi. Kendisi ne kadar göz önünde olmayı seviyorsa da çocuklarının medya tarafından kullanılmasına asla izin vermedi, buna her zaman karşı çıktı.
30 Ağustos 1997 yılında Fransa/Paris’te o zamanki sevgilisi Dodi ile birlikte tatil yapıyordu. Fakat magazinin açlığına kurban gitti. Geç saatlerde otelden çıkmış havaalanına giderken motosikletli bir basın mensubunun bencilliği ile bir kaza oldu. Dodi ağır yaralanmış Diana ise yaşam desteğine bağlıydı.
Ölüm saati 03.30
Aslında bütün bunlara halk sebep oldu. Belki de o kadar pohpohlama olmasaydı bunlar yaşanmazdı. Zamanında gazeteciler çekse bizde görsek diyen halk, Diana’nın ölümü i.in paparazziyi suçladı.
Kraliyet günlerce bu konu hakkında konuşmadı.
Cenazesi de düğünü gibi kalabalıktı fakat insanlar bu sefer heyecanlı ve mutlu hissetmiyor aksine suçlu ve mutsuz hissediyorlardı.


 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TARİHİN TOZLU RAFLARINDAN BİR BOSNA HİKAYESİ İNCİR KUŞLARI

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE DAĞLIK KARABAĞ VE AZERBAYCAN

PETROL BİR LANET