GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE DAĞLIK KARABAĞ VE AZERBAYCAN


 

Türkiye Azerbaycan kardeşliğinin yeni simgesi Dağlık Karabağ oldu. 30 yıllık esaretin ardından yeni ve önemli bir birliktelik ile Dağlık Karabağ hak ettiği yerde, Azerbaycan’ın kanatları altında. Peki Dağlık Karabağ neden paylaşılamıyor? Ermenistan’ın işgallerinin altında yatan gerçek sebep ne? Türkiye ve Azerbaycan yeni bir birlikteliğe imza atarak "iki devlet, tek millet şiarını" rehber kıldı. Ermenistan işgalindeki Azerbaycan topraklarının kurtarılmasını kutlayan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan, kardeşim İlham Aliyev'in dirayetli liderliği altında inşallah destan yazmaya devam edecektir" dedi.


Bağımsız iki devlet Azerbaycan, Ermenistan ve bir türlü çözülemeyen Dağlık Karabağ sorunu. 19. Yüzyılda Rusya ve İran Kafkasya topraklarına hakim olmak istiyor, Rusya erken davranıp İran’ı alt ederek Azerbaycan’daki Türk Hanlıklarını ele geçirir. Türkmençay Antlaşması ile Azerbaycan ikiye bölünür. Güney Azerbaycan ve Kuzey Azerbaycan. Jeopolitik konumu nedeniyle Osmanlı topraklarını ele geçirmek isteyen Rusya Ermenileri sistemli olarak kullanır. Osmanlı topraklarındaki Ermenileri Osmanlı’ya karşı kışkırtır. Osmanlı-Rus Savaşlarından sonra Ermeni nüfusunun çoğu Güney Kafkasya’ya özellikle de Dağlık Karabağ bölgesine yerleşir.  Karabağ’daki Ermeni nüfusu 1831’de 20 bine yakınken göç nedeni ile Ermeni nüfusu 1916 yılına kadar yüz bine ulaşır. Rusya Ermenileri kullanmaya devam ederek Türkleri Ata yurtlarını bırakmaya zorlar. Böylece Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki çatışmanın temelleri atılır. 1917 yılında Rusya’da yaşanan Ekim Devrimi ile Çarlık Rusya yıkılır, Azerbaycan Türkleri, Ermeniler ve Gürcüler bağımsızlıklarını kazanmak için çatışma başlatır. 3 Mart 1918’de Rusya Birinci Dünya Savaşı’ndan çekilmek için Osmanlı ile anlaşma yaparak Kars, Ardahan ve Batum’u Osmanlı’ya geri verir. Aynı zamanda Doğu Anadolu’daki Ermeni çetelerini silahsızlaştırır. Bunun karşısında Ermeniler Gürcüler ile anlaşıp Osmanlı’ya karşı silahlı mücadele kararı alır fakat Azerbaycan Türk kardeşleri karşısında durmayı kabul etmez. Gürcistan ve Azerbaycan 26 Mayıs’ta, Ermenistan 28 Mayıs’ta bağımsızlığını ilan eder. Türk toplumlarında kurulan ilk laik ve demokratik devlet Azerbaycan olur. Fakat Sovyet Rusya bağımsız Azerbaycan’ı hazmedemez, Bakü’yü bırakmak istemez. Bakü hala Bolşeviklerin elindedir.

TÜRK AZERBAYCAN KARDEŞLİĞİ

Bolşevikler Bakü’den Gence şehrine harekata geçince Azerbaycan Osmanlı Devleti’nden yardım talep ediyor. Enver Paşa’nın emri ile Kafkas İslam Ordusu kuruluyor. Bu birliktelik diğer ülkeleri rahatsız eder. Petrol zengini Bakü’nün Türklerin eline geçmesi diğer tüm devletleri korkutur. Ruslar ve İngilizler birlik olsalar da Bakü Muharebesi’nde kesin Osmanlı Zaferi elde edilir. Birinci Dünya Savaşı sonunda Azerbaycan kurtulmsıra Türkiye’nin kuruluşuna gelmişti.

1920 Ocak tarihinde Rusya dışında 23 devlet Azerbaycan Cumhuriyeti’nin varlığını resmen kabul etse de Azerbaycan Sovyet Rusya gözünde hala bir tehdit unsuru olmaya devam eder. Rusya Azerbaycan içinde Bolşevikler yardımı ile karışıklıklar yaratır. Rus ve Ermeni askerleri birleşerek tekrar Bakü’ye gider. Rusya petrol ve değerli madenlerle donatılmış bu ülkeyi ele geçirmeye kararlıdır. Kurtuluş Savaşı’nda olan Türkiye bu sefer kardeşlerine yardım edemez.

28 Nisan 1920 yılında Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti kuruluşundan iki yıl sonra 11. Kızıl Ordu’nun işgaline uğrayarak Bolşevikler tarafından tamamen ele geçirilir.

Azerbaycan’ın işgalinden sonra Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Paşa üzüntüsünü şu sözlerle açıklar:

“Ağabeyimin şehit olması nasıl kalbimi sızlattıysa Azerbaycan’ın işgali de kalbimi öyle sızlattı. Ağabeyim bir faniydi. Fakat Azerbaycan’daki Türklük ebedidir.”

RUSYA’NIN KUKLASI ERMENİSTAN

11. Kızıl Ordu Azerbaycan’ın ardından Ermenistan’da da Bolşevik yönetimi kurarak 1922 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) resmen kurdu. Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyet’in üyeleri konumunda birliğe dahil edildi. Bir yıl sonra Stalin Sovyet Sosyalist Azerbaycan Cumhuriyeti’nin topraklarında bulunan Dağlık Karabağ’da özerk bölge kurmayı istedi. Dağlık Karabağ Azerbaycan’a bağlı kalacak ancak özerk devlet olarak anılacaktı. Birçok Ermeni Dağlık Karabağ bölgesine yerleşerek bu bölgenin Ermenistan’a bağlanmasını ister. Ancak Stalin bu teklifi reddeder.

1980’lerin sonunda SSCB dağılmaya başlar. Yeni politikalarla birliğin içinde olanlara bazı ekonomik, sosyal ve siyasi haklar verilecek ve daha esnek bir yönetim anlayışı benimsenecekti. Ermeniler bunu fırsat bilerek Dağlık Karabağ üzerinde hak iddia etmeye başladı. Ekim 1987’de Ermenistan başkenti Erivan’da mitingler düzenledi. Olaylar büyüdü ve Ermeniler Azerbaycan Türklerine saldırı düzenledi. Böylece iki ülke arasındaki düşmanlık gitgide büyümeye başladı.

1988 yılında Ermeniler Dağlık Karabağ’dan ayrılıp Sovyet Sosyalist Ermeni Cumhuriyeti’ne bağlanmak istedi fakat Moskova yönetimi buna karşı çıktı. Dönemin Azerbaycan lideri Haydar Aliyev Sovyet yönetiminin ikiyüzlü politikalarına dur demek için bağımsızlık hareketini başlatır.

Kontrolü kaybetmek istemeyen Sovyet ordusu 1990 yılında Bakü’ye girer. Sovyetler Birliği içinde bastırılmış politikaları gün yüzüne çıkararak ülke içinde karmaşıklığa sebep olur. Bu durumda kontrolü kaybetmeye başlayan Rusya karşısında Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ çatışmaları savaşa döner.

Ermenistan, Rusya’nın güçlenmek, topraklarına toprak katmak için kullandığı bir araçtır sadece. Birleşmiş Milletler Ermenistan’ın sürekli anlaşma bozup karışıklık çıkarmasına karşın Ermenistan’ı şiddet yanlısı ve savaşçı devlet olarak nitelendirir.

Eylül 1992 yılında görülüyor ki Ermenistan Dağlık Karabağ işgalinde ekonomik gücünü kaybederek Rusya’ya borçlanmıştı. Ermenistan neredeyse bütün endüstriyel kurumlarını Rusya’ya bırakmıştı. Böylece Ermenistan kukla haline geldi ve yeni bir savaş başladı, İran Ermenistan tarafında saf aldı. Çünkü İran’ın Kuzeybatısında Azerbaycan Türkleri yaşıyor ve bu İran’ı korkutuyor.

Birleşmiş Milletler ne kadar, “Dağlık Karabağ Azerbaycan sınırları içinde olup Azerbaycan’ındır” dese de Ermenistan bunu kabul etmez. Ermenistan’ı teşvik edense Rusya’dır. Çünkü ne zaman anlaşmalar yapılsa Ermeniler bu anlaşmaları ihlal eder. Her şeyin başı Rusya Ermenistan’a 1993’ten 1996’ya kadar bir milyar dolarlık silah bağışlar.

Türkiye ve Azerbaycan arasında, 2010 yılında ‘Stratejik Ortaklık ve Karşılıklı Yardım Anlaşması’ imzalanır.

2015 yılında Ermenistan ve Rusya arasında ortak hava savunma sistemi kurulması anlaşması imzalanır. Ermenistan’ın hava sahası güvenliği tamamen Rusya’ya teslim edilir.

2016 yılında Ermenistan Dağlık Karabağ bölgesinde ateşkesi tekrar bozar. 4 günlük savaşta Azerbaycan önemli ve stratejik tepeleri Ermenistan’dan geri alır. Bu süre zarfında Rusya kılını kıpırdatmaz. Çünkü Amerika’yı boykot eden Rusya karşısında Ermenistan Amerika’yı ziyaret etmişti. Rusya da buna karşılık bu dört günlük savaşta  Ermenistan’ı yalnız bırakır. Fakat bu yalnızlık uzun sürmez. Çünkü Türkiye ve Ortadoğu’ya en yakın ülke Ermenistandır.

29 YIL ARADAN SONRA TEKRAR BİRLİK OLDULAR

Şubat 2020 tarihinde Azerbaycan Türkiye arasında askeri, mali işbirliği adı altında yeni anlaşmalar imzalandı. Türkiye Azerbaycan’a askeri alanda 200 milyon Türk Lirası değerinde yardımda bulundu. 12 Temmuz 2020’de Ermenistan Azerbaycan’ın sınır kenti Tovuz’daki mevzilere saldırı başlattı. Azerbaycan Türkiye’den temin ettiği Baykar Bayraktar TB2 silahlı insansız hava araçları sayesinde saldırıları geri püskürttü. Azerbaycan ve Türkiye’nin askeri birliği hakkında Türkiye Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, “SİHA’larımızdan, mühimmat ve füzelerimize, elektronik harp sistemlerimize kadar savunma sanayimiz her zaman Azerbaycan’ın emrindedir” dedi.

Eylül 2020 tarihinde Ermenistan Azerbaycan mevzileri ve sivil yerleşim yerlerini bir kez daha hedef aldı. Azerbaycan Savunma Başkanlığı Ermenistan saldırılarına karşı cephe boyunca karşı saldırı başlattığını duyururken Müslüman İran yerine Ortodoks Gürcistan’ı yanında saf aldığını görüyor. Gürcistan hava sahasını Rusya’ya kapatırken, İran tam tersini yapıyor.

Azerbaycan her şeye rağmen bağımsızlığını ilan edip Dağlık Karabağ’ı topraklarına resmen katmakta kararlı bir yol izler. Başkan İlham Aliyev, “Ateşkes için şartımız; Ermenistan’ın işgal ettiği topraklarımızdan çekilmesidir” diyerek kararlılığını gösterir.

30 yıllık işgalin ardından Dağlık Karabağ, 10 Kasım 2020 tarihinde her şeyi planlayan Rusya’nın aracılığı ile Azerbaycan’a teslim edilir.

Toprak kavgasını başlatan ve iki milletin de yıkılmasını tüm dünyaya izleten Rusya, dönemin Devlet Başkanı Vilademir Putin aracılığıyla İlham Aliyev ve Nikol Paşinyan arasında ateşkes imzalattı. Dağlık Karabağ resmi olarak Azerbaycan’a bırakıldı. Tanınmayan Dağlık Karabağ Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Arayik Harutyunan da çatışmaların sona ermesini kabul etti.

Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, anlaşmanın tarihi önem taşıdığını vurgulayarak, "Video konferans yöntemiyle üç devlet başkanı birlikte imzalamalıydık. Fakat son anda Ermenistan Başbakanı imtina etti. Bunu anlayışla karşılayabiliriz çünkü bu anlaşma Ermenistan'ın askeri yenilgisi anlamına gelmektedir. Paşinyan bu anlaşmayı kameralardan uzak bir yerde, korkakça imzalayacak. Kendi isteğiyle imzalamıyor. Demir yumruğumuz sayesinde imzalıyor. Bu anlaşma bizim şanlı zaferimizdir" dedi.

PEKİ KARABAĞ’DA SAVAŞ DÖNEMİ DURUM NEYDİ?


Dağlık Karabağ Cumhuriyeti yani Artsah Cumhuriyeti, nüfusu 146 bin 473 (2013), Başkenti Hankendi, Devlet Başkanı Arayik Harutyunan ve resmi dili Ermenice olan bir devlet. 1922 yılında bağımsızlığını ilan etse de Dünya tarafından tanınmıyordu.

Dağlık Karabağ’ın ulaşım sistemi savaş süresince ağır hasar görüyor fakat Kuzey-Güney Karabağ Karayolu, ulaşım sisteminin gelişmesini büyük ölçüde kolaylaştırıyor. Havaalanını 2012 yılında açacağını duyursa da Azerbaycan’ın havaalanını kullanan uçakları düşürme tehdidi üzerine güvenlik nedeniyle havaalanı kapatılıyor.

Eğitim sisteminin de zarar gördüğü ve kötüleştiği Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nde 200’e yakın bölgede 250’ye yakın okul bulunuyor. Ülkede tek bir üniversite mevcut. O da Hankindi’de bulunan Erivan Üniversitesi.

Bizim Dağlarımız Anıtı Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nin sembolik olarak geniş ölçüde kabul edilmekte olup Süngertaşı kayasından yapılan yaşlı erkek ve kadın, Karabağ'ın dağ halkını temsil etmekte.

Karabağ savaşında Azerbaycan tarafından ağır yenilgiye uğrayan Ermenistan'ın ilk Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan’ın siyasi danışmanı Zhirayar Liparityan, "Ermenistan, acilen Azerbaycan ve Türkiye ile ilişkilerini normalleştirmesi gerekir. Yoksa başka yerlere taşınacağımıza inanıyorum" dedi. Nikol Paşinyan hükümetini eleştiren Liparityan Ermenistan'ın komşularını düşman olarak görmeyen bir hükümete ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Liparityan açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü: “Ermenistan herkesle bağları normalleştirmeli, çünkü sonuçta bu güvenliği sağlıyor. Mevcut tutum devam ederse, nefret ve korku galip gelecektir. Bu iki ana duygu analiz edilmezse Ermenistan stratejisinin temeli olacak. Komşularla ilişkiler kurmak, Azerbaycan ve Türkiye ile doğrudan konuşmak, komşuları anlamayı öğrenmek, bir şeye neden 'hayır' cevabını verdiklerini anlamak gerekiyor. Bu, düşmanca tavır değil, komşunuzla iletişim kurduğunuza ve onun sorunlarını anladığınıza dair güven verecektir.”

Türkiye Azerbaycan kardeşliğini dile getiren Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Azerbaycan için kullandığı ifadelerle anarak Azerbaycan Zaferi’ni kutladı. Erdoğan, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün veciz ifadesiyle Azerbaycan'ın kederini kederimiz, sevincini sevincimiz bildik.

Artık Azerbaycan toprakları yıllardır hasret kaldığı Terter Çayı'nın sularına kavuşmuştur. Şuşa'nın dağlarının başındaki duman artık dertli değildir. Laçın gibi Şuşa gibi Fuzuli, Cebrail, Zengilan, Gubadlı, Ağdam ve Kelbecer de artık özgürdür.

Bugün Azerbaycan'ın milli şairi, büyük mücahit Ahmed Cevad Bey'in ruhunun şad olduğu gündür, bugün Nuri Paşa'nın, Enver Paşa'nın, Kafkas İslam Ordusu'nun yiğit neferlerinin ruhunun şad olduğu gündür. Bugün Azerbaycan şehitlerinin serdarı Mübariz İbrahimov'un ruhunun şad olduğu gündür. Bugün hepimiz için, tüm Türk dünyası için zafer ve gurur günüdür.

Azerbaycan, kardeşim İlham Aliyev'in dirayetli liderliği altında inşallah destan yazmaya devam edecektir

Bütün Azerbaycan halkını, değerli kardeşim Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'i ve şanlı Azerbaycan ordusunu, Türk ordusunu yürekten tebrik ediyorum. Aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyor, gazilerimize acil şifalar diliyorum. Sağ olun, var olun, Allah'a emanet olun” ifadelerini kullandı.

 

 

 


 

 

 

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TARİHİN TOZLU RAFLARINDAN BİR BOSNA HİKAYESİ İNCİR KUŞLARI

PETROL BİR LANET