GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE DAĞLIK KARABAĞ VE AZERBAYCAN
Bağımsız iki
devlet Azerbaycan, Ermenistan ve bir türlü çözülemeyen Dağlık Karabağ sorunu.
19. Yüzyılda Rusya ve İran Kafkasya topraklarına hakim olmak istiyor, Rusya
erken davranıp İran’ı alt ederek Azerbaycan’daki Türk Hanlıklarını ele geçirir.
Türkmençay Antlaşması ile Azerbaycan ikiye bölünür. Güney Azerbaycan ve Kuzey
Azerbaycan. Jeopolitik konumu nedeniyle Osmanlı topraklarını ele geçirmek
isteyen Rusya Ermenileri sistemli olarak kullanır. Osmanlı topraklarındaki
Ermenileri Osmanlı’ya karşı kışkırtır. Osmanlı-Rus Savaşlarından sonra Ermeni
nüfusunun çoğu Güney Kafkasya’ya özellikle de Dağlık Karabağ bölgesine
yerleşir. Karabağ’daki Ermeni nüfusu
1831’de 20 bine yakınken göç nedeni ile Ermeni nüfusu 1916 yılına kadar yüz
bine ulaşır. Rusya Ermenileri kullanmaya devam ederek Türkleri Ata yurtlarını
bırakmaya zorlar. Böylece Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki çatışmanın
temelleri atılır. 1917 yılında Rusya’da yaşanan Ekim Devrimi ile Çarlık Rusya
yıkılır, Azerbaycan Türkleri, Ermeniler ve Gürcüler bağımsızlıklarını kazanmak
için çatışma başlatır. 3 Mart 1918’de Rusya Birinci Dünya Savaşı’ndan çekilmek
için Osmanlı ile anlaşma yaparak Kars, Ardahan ve Batum’u Osmanlı’ya geri
verir. Aynı zamanda Doğu Anadolu’daki Ermeni çetelerini silahsızlaştırır. Bunun
karşısında Ermeniler Gürcüler ile anlaşıp Osmanlı’ya karşı silahlı mücadele
kararı alır fakat Azerbaycan Türk kardeşleri karşısında durmayı kabul etmez. Gürcistan
ve Azerbaycan 26 Mayıs’ta, Ermenistan 28 Mayıs’ta bağımsızlığını ilan eder.
Türk toplumlarında kurulan ilk laik ve demokratik devlet Azerbaycan olur. Fakat
Sovyet Rusya bağımsız Azerbaycan’ı hazmedemez, Bakü’yü bırakmak istemez. Bakü
hala Bolşeviklerin elindedir.
TÜRK AZERBAYCAN KARDEŞLİĞİ
Bolşevikler
Bakü’den Gence şehrine harekata geçince Azerbaycan Osmanlı Devleti’nden yardım
talep ediyor. Enver Paşa’nın emri ile Kafkas İslam Ordusu kuruluyor. Bu
birliktelik diğer ülkeleri rahatsız eder. Petrol zengini Bakü’nün Türklerin
eline geçmesi diğer tüm devletleri korkutur. Ruslar ve İngilizler birlik olsalar
da Bakü Muharebesi’nde kesin Osmanlı Zaferi elde edilir. Birinci Dünya Savaşı
sonunda Azerbaycan kurtulmsıra Türkiye’nin kuruluşuna gelmişti.
1920 Ocak
tarihinde Rusya dışında 23 devlet Azerbaycan Cumhuriyeti’nin varlığını resmen
kabul etse de Azerbaycan Sovyet Rusya gözünde hala bir tehdit unsuru olmaya
devam eder. Rusya Azerbaycan içinde Bolşevikler yardımı ile karışıklıklar
yaratır. Rus ve Ermeni askerleri birleşerek tekrar Bakü’ye gider. Rusya petrol
ve değerli madenlerle donatılmış bu ülkeyi ele geçirmeye kararlıdır. Kurtuluş
Savaşı’nda olan Türkiye bu sefer kardeşlerine yardım edemez.
28 Nisan 1920
yılında Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti kuruluşundan iki yıl sonra 11. Kızıl
Ordu’nun işgaline uğrayarak Bolşevikler tarafından tamamen ele geçirilir.
Azerbaycan’ın
işgalinden sonra Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Paşa üzüntüsünü şu sözlerle
açıklar:
“Ağabeyimin şehit
olması nasıl kalbimi sızlattıysa Azerbaycan’ın işgali de kalbimi öyle sızlattı.
Ağabeyim bir faniydi. Fakat Azerbaycan’daki Türklük ebedidir.”
RUSYA’NIN KUKLASI ERMENİSTAN
11. Kızıl Ordu
Azerbaycan’ın ardından Ermenistan’da da Bolşevik yönetimi kurarak 1922 yılında
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) resmen kurdu. Azerbaycan,
Ermenistan ve Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyet’in üyeleri konumunda
birliğe dahil edildi. Bir yıl sonra Stalin Sovyet Sosyalist Azerbaycan Cumhuriyeti’nin
topraklarında bulunan Dağlık Karabağ’da özerk bölge kurmayı istedi. Dağlık
Karabağ Azerbaycan’a bağlı kalacak ancak özerk devlet olarak anılacaktı. Birçok
Ermeni Dağlık Karabağ bölgesine yerleşerek bu bölgenin Ermenistan’a
bağlanmasını ister. Ancak Stalin bu teklifi reddeder.
1980’lerin sonunda
SSCB dağılmaya başlar. Yeni politikalarla birliğin içinde olanlara bazı
ekonomik, sosyal ve siyasi haklar verilecek ve daha esnek bir yönetim anlayışı
benimsenecekti. Ermeniler bunu fırsat bilerek Dağlık Karabağ üzerinde hak iddia
etmeye başladı. Ekim 1987’de Ermenistan başkenti Erivan’da mitingler düzenledi.
Olaylar büyüdü ve Ermeniler Azerbaycan Türklerine saldırı düzenledi. Böylece
iki ülke arasındaki düşmanlık gitgide büyümeye başladı.
1988 yılında
Ermeniler Dağlık Karabağ’dan ayrılıp Sovyet Sosyalist Ermeni Cumhuriyeti’ne
bağlanmak istedi fakat Moskova yönetimi buna karşı çıktı. Dönemin Azerbaycan
lideri Haydar Aliyev Sovyet yönetiminin ikiyüzlü politikalarına dur demek için
bağımsızlık hareketini başlatır.
Kontrolü kaybetmek
istemeyen Sovyet ordusu 1990 yılında Bakü’ye girer. Sovyetler Birliği içinde
bastırılmış politikaları gün yüzüne çıkararak ülke içinde karmaşıklığa sebep
olur. Bu durumda kontrolü kaybetmeye başlayan Rusya karşısında Ermenistan ve
Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ çatışmaları savaşa döner.
Ermenistan,
Rusya’nın güçlenmek, topraklarına toprak katmak için kullandığı bir araçtır
sadece. Birleşmiş Milletler Ermenistan’ın sürekli anlaşma bozup karışıklık
çıkarmasına karşın Ermenistan’ı şiddet yanlısı ve savaşçı devlet olarak
nitelendirir.
Eylül 1992 yılında
görülüyor ki Ermenistan Dağlık Karabağ işgalinde ekonomik gücünü kaybederek
Rusya’ya borçlanmıştı. Ermenistan neredeyse bütün endüstriyel kurumlarını
Rusya’ya bırakmıştı. Böylece Ermenistan kukla haline geldi ve yeni bir savaş
başladı, İran Ermenistan tarafında saf aldı. Çünkü İran’ın Kuzeybatısında
Azerbaycan Türkleri yaşıyor ve bu İran’ı korkutuyor.
Birleşmiş
Milletler ne kadar, “Dağlık Karabağ Azerbaycan sınırları içinde olup Azerbaycan’ındır”
dese de Ermenistan bunu kabul etmez. Ermenistan’ı teşvik edense Rusya’dır.
Çünkü ne zaman anlaşmalar yapılsa Ermeniler bu anlaşmaları ihlal eder. Her
şeyin başı Rusya Ermenistan’a 1993’ten 1996’ya kadar bir milyar dolarlık silah
bağışlar.
Türkiye ve
Azerbaycan arasında, 2010 yılında ‘Stratejik Ortaklık ve Karşılıklı Yardım
Anlaşması’ imzalanır.
2015 yılında
Ermenistan ve Rusya arasında ortak hava savunma sistemi kurulması anlaşması
imzalanır. Ermenistan’ın hava sahası güvenliği tamamen Rusya’ya teslim edilir.
2016 yılında Ermenistan
Dağlık Karabağ bölgesinde ateşkesi tekrar bozar. 4 günlük savaşta Azerbaycan
önemli ve stratejik tepeleri Ermenistan’dan geri alır. Bu süre zarfında Rusya
kılını kıpırdatmaz. Çünkü Amerika’yı boykot eden Rusya karşısında Ermenistan
Amerika’yı ziyaret etmişti. Rusya da buna karşılık bu dört günlük savaşta Ermenistan’ı yalnız bırakır. Fakat bu
yalnızlık uzun sürmez. Çünkü Türkiye ve Ortadoğu’ya en yakın ülke Ermenistandır.
29 YIL ARADAN SONRA TEKRAR BİRLİK OLDULAR
Şubat 2020 tarihinde Azerbaycan
Türkiye arasında askeri, mali işbirliği adı altında yeni anlaşmalar imzalandı.
Türkiye Azerbaycan’a askeri alanda 200 milyon Türk Lirası değerinde yardımda
bulundu. 12 Temmuz 2020’de Ermenistan Azerbaycan’ın sınır kenti Tovuz’daki
mevzilere saldırı başlattı. Azerbaycan Türkiye’den temin ettiği Baykar
Bayraktar TB2 silahlı insansız hava araçları sayesinde saldırıları geri
püskürttü. Azerbaycan ve Türkiye’nin askeri birliği hakkında Türkiye Savunma
Sanayi Başkanı İsmail Demir, “SİHA’larımızdan, mühimmat ve füzelerimize,
elektronik harp sistemlerimize kadar savunma sanayimiz her zaman Azerbaycan’ın
emrindedir” dedi.
Eylül 2020
tarihinde Ermenistan Azerbaycan mevzileri ve sivil yerleşim yerlerini bir kez
daha hedef aldı. Azerbaycan Savunma Başkanlığı Ermenistan saldırılarına karşı
cephe boyunca karşı saldırı başlattığını duyururken Müslüman İran yerine
Ortodoks Gürcistan’ı yanında saf aldığını görüyor. Gürcistan hava sahasını
Rusya’ya kapatırken, İran tam tersini yapıyor.
Azerbaycan her
şeye rağmen bağımsızlığını ilan edip Dağlık Karabağ’ı topraklarına resmen
katmakta kararlı bir yol izler. Başkan İlham Aliyev, “Ateşkes için şartımız;
Ermenistan’ın işgal ettiği topraklarımızdan çekilmesidir” diyerek kararlılığını
gösterir.
30 yıllık işgalin
ardından Dağlık Karabağ, 10 Kasım 2020 tarihinde her şeyi planlayan Rusya’nın
aracılığı ile Azerbaycan’a teslim edilir.
Toprak kavgasını
başlatan ve iki milletin de yıkılmasını tüm dünyaya izleten Rusya, dönemin
Devlet Başkanı Vilademir Putin aracılığıyla İlham Aliyev ve Nikol Paşinyan
arasında ateşkes imzalattı. Dağlık Karabağ resmi olarak Azerbaycan’a bırakıldı.
Tanınmayan Dağlık Karabağ Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Arayik Harutyunan da
çatışmaların sona ermesini kabul etti.
Azerbaycan Devlet
Başkanı İlham Aliyev, anlaşmanın tarihi önem taşıdığını vurgulayarak,
"Video konferans yöntemiyle üç devlet başkanı birlikte imzalamalıydık.
Fakat son anda Ermenistan Başbakanı imtina etti. Bunu anlayışla
karşılayabiliriz çünkü bu anlaşma Ermenistan'ın askeri yenilgisi anlamına
gelmektedir. Paşinyan bu anlaşmayı kameralardan uzak bir yerde, korkakça
imzalayacak. Kendi isteğiyle imzalamıyor. Demir yumruğumuz sayesinde imzalıyor.
Bu anlaşma bizim şanlı zaferimizdir" dedi.
PEKİ KARABAĞ’DA SAVAŞ DÖNEMİ DURUM NEYDİ?
Dağlık Karabağ Cumhuriyeti yani
Artsah Cumhuriyeti, nüfusu 146 bin 473 (2013), Başkenti Hankendi, Devlet
Başkanı Arayik Harutyunan ve resmi dili Ermenice olan bir devlet. 1922 yılında
bağımsızlığını ilan etse de Dünya tarafından tanınmıyordu.
Dağlık Karabağ’ın
ulaşım sistemi savaş süresince ağır hasar görüyor fakat Kuzey-Güney Karabağ
Karayolu, ulaşım sisteminin gelişmesini büyük ölçüde kolaylaştırıyor.
Havaalanını 2012 yılında açacağını duyursa da Azerbaycan’ın havaalanını
kullanan uçakları düşürme tehdidi üzerine güvenlik nedeniyle havaalanı
kapatılıyor.
Eğitim sisteminin
de zarar gördüğü ve kötüleştiği Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nde 200’e yakın
bölgede 250’ye yakın okul bulunuyor. Ülkede tek bir üniversite mevcut. O da
Hankindi’de bulunan Erivan Üniversitesi.
Bizim Dağlarımız
Anıtı Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nin
sembolik olarak geniş ölçüde kabul edilmekte olup Süngertaşı kayasından yapılan yaşlı erkek ve
kadın, Karabağ'ın dağ halkını temsil etmekte.
Karabağ savaşında
Azerbaycan tarafından ağır yenilgiye uğrayan Ermenistan'ın ilk Cumhurbaşkanı
Levon Ter Petrosyan’ın siyasi danışmanı Zhirayar Liparityan, "Ermenistan,
acilen Azerbaycan ve Türkiye ile ilişkilerini normalleştirmesi gerekir. Yoksa
başka yerlere taşınacağımıza inanıyorum" dedi. Nikol Paşinyan
hükümetini eleştiren Liparityan Ermenistan'ın komşularını düşman olarak
görmeyen bir hükümete ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Liparityan açıklamalarını
şu sözlerle sürdürdü: “Ermenistan herkesle bağları normalleştirmeli, çünkü
sonuçta bu güvenliği sağlıyor. Mevcut tutum devam ederse, nefret ve korku galip
gelecektir. Bu iki ana duygu analiz edilmezse Ermenistan stratejisinin temeli
olacak. Komşularla ilişkiler kurmak, Azerbaycan ve Türkiye ile doğrudan konuşmak,
komşuları anlamayı öğrenmek, bir şeye neden 'hayır' cevabını verdiklerini
anlamak gerekiyor. Bu, düşmanca tavır değil, komşunuzla iletişim kurduğunuza ve
onun sorunlarını anladığınıza dair güven verecektir.”
Türkiye Azerbaycan
kardeşliğini dile getiren Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gazi
Mustafa Kemal Atatürk’ü Azerbaycan için kullandığı ifadelerle anarak Azerbaycan
Zaferi’ni kutladı. Erdoğan, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün veciz
ifadesiyle Azerbaycan'ın kederini kederimiz, sevincini sevincimiz bildik.
Artık Azerbaycan
toprakları yıllardır hasret kaldığı Terter Çayı'nın sularına kavuşmuştur.
Şuşa'nın dağlarının başındaki duman artık dertli değildir. Laçın gibi Şuşa gibi
Fuzuli, Cebrail, Zengilan, Gubadlı, Ağdam ve Kelbecer de artık özgürdür.
Bugün Azerbaycan'ın
milli şairi, büyük mücahit Ahmed Cevad Bey'in ruhunun şad olduğu gündür, bugün
Nuri Paşa'nın, Enver Paşa'nın, Kafkas İslam Ordusu'nun yiğit neferlerinin
ruhunun şad olduğu gündür. Bugün Azerbaycan şehitlerinin serdarı Mübariz
İbrahimov'un ruhunun şad olduğu gündür. Bugün hepimiz için, tüm Türk dünyası
için zafer ve gurur günüdür.
Azerbaycan, kardeşim İlham Aliyev'in
dirayetli liderliği altında inşallah destan yazmaya devam edecektir
Bütün Azerbaycan
halkını, değerli kardeşim Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'i ve şanlı Azerbaycan
ordusunu, Türk ordusunu yürekten tebrik ediyorum. Aziz şehitlerimizi bir kez
daha rahmetle yad ediyor, gazilerimize acil şifalar diliyorum. Sağ olun, var
olun, Allah'a emanet olun” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Yorum Gönder